Neden Çocuk Sahibi Olunmuyor?
Uzmanlar, Türkiye’de de yaygın olarak kullanılmaya başlanan hibrit yani kısır tohumlar sebebiyle yeni evlenen her 100 çiftten 35’inin çocuğunun olmadığını söylerek, bu tohumlardan üretilen ürünlerin tüketilmemesi noktasında uyarıda bulundu.
Gıda Güvenliği Hareketi Genel Başkanı Kemal Özer, hibrit tohumların zararları hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Hibrit tohumlar yüzünden Türkiye’de yeni evlenen 100 çiftten 35’inin kısır olduğunu ifade eden Kemal Özer, “Türkiye ve Dünya’nın en önemli sorunu gıda sorunudur. Gıdada kontrolünün en etkili yolu tohumu ele geçirmekten geçer. Hibrit tohumlar ise tohumunun geninin azaltılmasıyla oluşur. 1 kez ekilebilir. O yüzden her yıl yeniden tohum almak zorunda kalınır” dedi. Hibrit tohumların en tehlikeli özelliğinin kısırlaştırıcı olması olduğuna dikkat çeken Özer, “Gıdalar üremeyi doğrudan etkiler. Bir buğday un yapılırken ayırırken ruşeymini ayırsanız bu buğdaydan üretilen unu tüketen insanların üremesini bozarsınız. Türkiye’deki tohumların çoğunluğu da hibrit tohum olduğu için büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız” diye konuştu. 2000 yılında 100 çiftten en fazla 5’inin kısır olduğunu belirten Özer, bu rakamın 2012 yılında yüzde 35’e çıktığını belirtti.
TÜRKİYE’DE TEHLİKE BÜYÜK
İnsan sperm değerlerinin 20 milyon milimetreküpün altına indiğini ve bunun büyük bir tehlike oluşturduğunu dile getiren Özer, 15 milyon milimetreküplük sperm değerine düşüldüğünü ve 15 milyon milimetreküpün altına düşen herkesin kısırlaşabileceğini ifade etti.
Türkiye’yi 2050’li yıllarda büyük tehlikenin beklediğini aktaran Kemal Özer, “Jinekologi Derneği 2. Başkanı Pro Dr Bülent Turaç, ‘2050’de her 100 kişiden 5’inin normal yollarla çocuk sahibi olabilecek’ dedi. Başka nedenleri de olmakla beraber bunun en büyük nedeni tohumlardır. Hükümet 3 çocuk talep ediyor ama çocuk yapacak sperm ya da yumurta kalmayacak” ifadelerini kullandı. Genetiği ile oynanmış tohumlarda katil gen denilen genin bulunduğunu kaydeden Özer, bu genin aynı zamanda tehlikeli protein ve enzimler ortaya çıkarak vücut sağlığını da bozduğunu ifade etti.
Evli kadın başına düşen çocuk miktarların yıllara oranlı verileri hakkında da bilgiler veren Özer, 2000 yılında 2. 53, 2001’de 2. 37, 2003’te 2. 09, 2004’te 2. 11, 2005’te 2. 12, 2006’da 2. 12, 2007’de 2. 15, 2008’de 2. 15, 2009’da 2. 07, 2010’da 2. 03, 2011’de 1. 94’e kadar evli kadın başına düşen çocuk sayısının düştüğünü belirtti. Özer, bu rakamın 1925’de 6.6, 1930’da ise 7. 1 olduğuna dikkat çekerek, nüfusun durağan olabilmesi için bu rakamın en az 2.5 olması gerektiğini kaydetti.
Türkiye’de çocuk sayısının giderek azaldığını vurgulayan Özer, şunları kaydetti: “Bugün 3 çocuk çağrısı yapılıyor. Bu sayı 5’e çıkarılmalıdır. Böyle gittiği müddetçe 50 yıl sonra Türkiye’de deli kanlı kalmayacak, 100 yıl sonra ise nesil bitecek. 20 yıla kadarda Türkiye’de okulların çoğu boşalacak çünkü çocuk sayısı hızla düşüyor. Bugün tüp bebek merkezleri kasabalara kadar inmiş durumda. Bunun nedeni işte bu tüketilen tohumlardır.”
TÜB BEBEK MERKEZLERİNE AKIN EDİYORLAR
İstanbul Aydın Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu ise, kısır tohumların yakın zamanda zürriyeti tüketeceğini kaydetti. Hibrit tohumların kadınlarda yumurta çatlaklığı gibi problemler ve erken menopoz gibi problemler oluşturduğunu dile getiren Saraçoğlu, erkeklerde ise sperm sayısında azalma meydana getirdiğini belirtti. Saraçoğlu, “Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki kardeşlerimize bakın 6, 7, 8 çocuğa kadar çocukları oluyor. Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgesi’ne gelindiğinde vatandaşlar tüp bebek merkezlerine akın ediyorlar. Çünkü doğu bölgelerindeki vatandaşlarımız kışın hormonlu sebze alacak ekonomiye sahip değiller. Batıdakiler ise sürekli kısır tohumdan üretilmiş sebze ve meyveleri tüketiyor. Böyle olunca dü tüp bebek merkezlerine akın ediyorlar” dedi. Kısır tohumdan üretilmiş ürünleri tüketen kadınlara tüp bebeğin de tutmadığını vurgulayan Saraçoğlu, kısır tohumdan üretilen ürünlerin tüketilmemesi gerektiği ve bunları üretenlerinde denetlenmesi noktasında uyarıda bulundu.
1920-2011 ARALIĞINDA EVLİ KADIN BAŞINA ÇOCUK DOĞUMU
Yıl | Çocuk Sayısı |
1920 | 5,60 |
1925 | 6,60 |
1930 | 7,10 |
1935 | 6,60 |
1940 | 6,55 |
1945 | 6,85 |
1950 | 6,62 |
1955 | 6,26 |
1960 | 6,10 |
1965 | 5,70 |
1970 | 5,59 |
1975 | 5,05 |
1978 | 4,33 |
1980 | 3,41 |
1988 | 3,02 |
1993 | 2,63 |
1998 | 2,61 |
2000 | 2,53 |
2001 | 2,37 |
2002 | 2,17 |
2003 | 2,09 |
2004 | 2,11 |
2005 | 2,12 |
2006 | 2,12 |
2007 | 2,15 |
2008 | 2,15 |
2009 | 2,07 |
2010 | 2,03 |
2011 | 1,94 |
Bu oranlardan doğum anında ve ilk 1 yılda ölen çocuklar düşülmesi gerekmektedir. Her yıl nüfusun yüzde 0,5 ölmektedir. 1,94-0,5=1,44'e düşer. (Kaynak TÜİK)
Gıda Güvenliği Hareketi
İyiBİLGİ
İbrahim Çiçekçi / Merhaba Gazetesi